

İÇERİK:
HPV aşıları : Serviks kanserinde birincil koruma
Türkiye’de düzenli pap-smear testi yaptırma oranı diğer gelişmiş ülkelere göre düşük olduğu için, rahim ağzı kanserine yakalanan hastalarımızın büyük bir çoğunluğu artık cerrahi şansının kalmadığı, ileri evrelerde doktora başvurmaktadırlar. Ayrıca kanser öncüsü olan lezyonların yaklaşık 10 yıllık bir süreç boyunca rahim ağzında olduğu göz önüne alınacak olursa, birçok hasta aslında kanser bile olmadan kurtarılabilir.
Bu nedenle korunma çok önemli. Ancak bu tip korunma ikincil bir korunmadır ve enfeksiyon alındıktan sonra anlam kazanmaktadır. Birincil bir korunma, yani enfeksiyon alınmadan uygulanacak olan bir aşı ile olan korunma, hem HPV enfeksiyonunun kişiye geçmesini hem de bu enfeksiyona bağlı gelişecek olan kanser öncüsü olan lezyonları (pre-invazif) ve kanserleri önleyecektir. Birincil korunma amaçlı uygulanan HPV aşıları dünyada ve ülkemizde iki firma tarafından kullanıma sunulmuştur. Bunlardan birincisi MSD firması tarafından üretilen ve quadrivalan olan (tip 6, 11, 16 ve 18’e karşı) Gardasil aşısıdır. Diğeride GSK firması tarafından üretilen ve bivalan olan (tip 16 ve 18’e karşı) Cervarix aşısıdır. (RESİM 1A-1B)
Her iki aşıda servikal pre-invazif lezyonlara karşı 100%’e yakın bir koruma sağlamaktadır. Ayrıca her iki aşı ile invzaif kanserlerin %70’ine neden olduğu gösterilen tip 16 ve 18’e karşı korunma sağlandığından, kanserlerin %70’ine korunma sağlanmış olacaktır.
HPV aşılarındaki temel özellikleri:
Virüs DNA’sı içermemeleri, güçlü bağışıklık sistemi uyaranı olmaları ve enfeksiyöz veya kanser yapıcı potansiyel taşımamalarıdır. HPV virüsünün kapsidini oluşturan iki ana protein mevcuttur (L1 ve L2) ve aşılarda immünojenik özellik taşıyan ancak DNA içermeyen boş virüs kapsitleri kullanılmaktadır.(RESİM 1B)
Aşılamadaki temel hedef enfeksiyonu almamış genç kızların aşılanmasıdır. Özellikle 9-13 yaş aralığındaki kız çocukları aşılandığı takdirde, bu kişilerde rahim ağzı kanserinden büyük ölçüde korunma sağlanmış olacaktır. Bu yaş aralığı bazı ülkelerde 26 yaşına kadar uzatılabiliyor. Aslında tüm toplumu aşılayacak olursak bundan 20-30 yıl sonra Türkiye’de hiçbir rahim ağzı kanseri kalmaz. Bazı ülkelerde 55 yaşına kadar olan bayanlara da HPV aşısı uygunlanmaktadır. Yani HPV aşısı yaş sınırı aslında biraz göreceli bir kavram olarak gözükmektedir.
Aşı koldan, intramusküler olarak ve toplam 3 doz uygulanmalıdır. (RESİM 2)
Cervarix aşısı 0 (ilk uygulama), 1. ay ve 6. aylarda, Gradasil aşısı 0 (ilk uygulama), 2. ve 6. aylarda yapılmaktadır. Akut bir enfeksiyon (örneğin grip) esnasında uygulanmamalıdır. Yatarak uygulanmalıdır ve uygulama sonrası 10 dakika kadar uzanıp dinlenilmelidir. (RESİM 3)
Hamilelik döneminde öneriliyor mu?
Gebelik sırasında önerilmiyor ama emziren kadınlar aşılanabilir. Gebelikten önce başlanmışsa, devam edilmez, gebelik sona erdikten sonra yeniden aşılamaya baştan başlanarak yapılabilir. Eğer gebelik öncesi iki doz yapıldı ise, son doz (6. ay dozu) emzirme dönemine bırakılmalı ve en son aşıdan en geç 1 yıl sonra yapılmalıdır. İlk doz gebeliğin henüz bilinmediği erken dönemde yapılmış ise, bilinen olumsuz bir etki bildirilmemiş olduğundan, gebeliğin sonlandırılması gerekliliği yoktur.
Erkeklere uygulanabiliyor mu?
Erkeklerin aşılanması hâlâ tartışılıyor. Çünkü onlarda da kansere yol açmayan genital siğiller oluşuyor ve onları önlemek için aşılanmanın gerekliliği tartışılıyor. Tercih ederlerse erkekler de taşıyıcı olmama adına 9-15 yaş arasında aşılanabileceği bildiriliyor. Ancak toplum sağlığı açısında yapılan değerlendirmelerde, erkeklerin aşılanmasının serviks kanserini önleme açısından, HPV aşılarının fiyatı için 2018 yılı itibariyle bilgi vermek gerekirse, fiyat-maliyet analizinde bayanların aşılanmasına göre daha yüksek bir maliyet getirceği de bildirilmektedir.
Aşının herhangi bir yan etkisi var mı?
HPV aşısı canlı bir aşı olmadığı ve hepatit aşıları gibi genetik teknoloji ile hazırlandığı için, canlı virüs aşısı olmaması sebebiyle birçok kişiye rahatlıkla yapılabilir. Aşının bilinen bir yan etkisi yok. Diğer aşılar gibi yapılan yerde lokal ısı artışı, kızarıklığa yol açabilir. Çok yeni olduğu için uzun dönem koruyuculuğu hakkında kesin bir bilgimiz yok. Ancak 7 yıllık sonuçlara bakıldığında, aşı sonrasında elde edilen antikor titreleri doğal enfeksiyon sonrası elde edilen titrlerden 8-10 kat yüksektir. Bu nedenle tekrarlayan dozua ihtiyaç olmadığı düşünülmektedir.
- HPV aşıları rutin servikal kanser taramalarının bir alternatifi değildir ve aşı sonrası da yıllık rutin kontroller devam etmelidir. Kişiler enfeksiyonu aşıdan evvel almış olabilirler veya aşılamada olmayan bir tip ile sonradan enfekte olabilirler. (RESİM 4)
- HPV aşısı uygulaması öncesi HPV testleri, pap-smear testleri gerekli değildir. Eğer kişi son yıllarda aşı yaptırmamış ise mevcut durumun tespiti amaçlı smear testi yapılmalıdır
- Aşının tedavi edici bir etkisi yoktur. Önceden alınmış olan enfeksiyonlara veya bunların sonuç olduğu servikal lezyonlara etkisizdirler.

2 Comments. Leave new
[…] hücreli tipinde %95-99 adenokarsinomların da ise %90 olarak bildirilmektedir. Bundan dolayı HPV virüsü enfeksiyonu, kansere gidişte tetiği çeken mekanizma olarak kabul edilmektedir. HPV virüsü ile […]
[…] korunmak için aşı önemli bir etken. HPV aşısı canlı bir aşı olmadığı ve hepatit aşıları gibi genetik teknoloji ile hazırlandığı […]